9 saat · Düzenlendi ·
Çeşitli gerekçelerle yıllardır asimile edilmeye çalışılan Alevi inancına mensup vatandaşlarımızın sorunlarını TBMM gündemine taşıdık. Bu ülkeyi yönetenler bu ülkenin eşit yurttaşlık sesine kulak vermek zorundadır.Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiğimiz soru önergemizde aşağıdaki soruları yönelttik.
Bilindiği üzere Cem Vakfı, kendi bünyesinde faaliyet gösteren ve içinde konferans, kütüphane ve cemevi bulunan Yenibosna Kültür Merkezi’nin, Türkiye’de diğer dini ibadet yerlerine tanınan elektrik faturası ödeme muafiyetinden faydalanamamasını gerekçe göstererek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuruya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen kararda “belirtilen ihlal, ayrımcılık karşıtı bakış açısıyla ele alındığında cemevinin elektrik faturalarının ödenmesiyle onarılamaz. Bu çözüm, Alevi toplumunun ve dininin, dahası ibadethanelerinin statüsüyle ilgili özel ve eşitlikçi bir yaklaşımın olmadığı sorununu cevapsız bırakmaktadır” denilmiştir.
Bunun yanı sıra 2014 yılının Eylül ayında AİHM, 14 Türk vatandaşının okullardaki zorunlu din derslerinin “sadece Sünni değerler temelinde verilmesini” gerekçe göstererek açılan davayla ilgili kararında ise, “istemeyen öğrencilere din ve ahlak bilgisi dersine girmeme hakkı verilmesini” öngörmekteydi.
Bu kapsamda;
1. İktidarınız döneminde 7 Alevi çalıştayı gerçekleştirilmiş, bu çalıştaylara aleviliği özgün yapısıyla yaşatmaya çalışanların çağrılmaması, alevilik inancıyla alakası olmayan kişilerin ve sanatçıların katılımı gibi sebeplerle kamuoyunda tartışılır konuma gelmiştir. Bu çalıştaylarda alevi sorununu çözmek için hiçbir çözüm üretilemediği gibi, hala somut bir adım da atılmamıştır. Yıllarca kamuoyu nezdinde çeşitli gerekçelerle asimile edilmeye çalışılan alevi inancına mensup vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü ve çözüm önerilerinin müzakereleri hususunda sonuçsuz kalan çalıştaylar dışında 12 yıllık iktidarınız döneminde alevi toplumu ve temsilcileri ile hükümetiniz arasında ne gibi çalışmalar yapılmıştır? Şayet bu hususlarda çalışma yapılmadı ise çalışmaların hala yapılmamış olması vatandaşlarımız arasında negatif ayrımcılık yapıldığı sonucunu doğurmaz mı?
- AİHM’in Türkiye’de alevi vatandaşlara ayrımcılık yapıldığına ilişkin kararını Hükümet olarak kabul ediyor musunuz? Kabul etmiyorsanız gerekçeleri nelerdir? Bu kararın gereklerini yerine getirmek için Hükümet olarak neler yapacaksınız? Anayasamızın 10. Maddesi; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kimseye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” demektedir. Bu ilkeye günümüzde ne kadar uyulmaktadır?
- AİHM’in verdiği bu karara istinaden, cem evlerinin ibadethane sayılması ve diğer inanç gruplarına devlet tarafından sağlanan istisnalardan ve haklardan faydalandırılması konusunda neler yapacaksınız?
- Alevi ailelerinin dini ya da felsefi inançlarını açıklamak zorunda bırakılmadan, din ve ahlak derslerinden muaf tutulmasını sağlayan bir sistemi uygulamaya ne zaman geçireceksiniz?